Powered By Blogger

4 Şubat 2013 Pazartesi

Kırmızı kalem

Şimdi yoksun ama tek değilim, hep benimle olacak bu kırmızı kalemim.
-Not: Kağıda yazdığım taslaklarımı kırmızı kalemle yaparım-
*Emre AKAT

3 Şubat 2013 Pazar

Senden sonra

Her yeri gördüğümden beri karanlık, yetmiyor artık aydınlık.
*Emre AKAT

Sonuçlar acıtabilir.

Seni sevebilmiştim, seni sevmek yalnız kalmak olmasaydı...
*Emre AKAT

Ses-(in)

Sesini unutmaktan korkuyorum sevgilim.
Her gece yastığa başımı koyduğumda,
Kulağımda çınlayan o sesi ... ( o sesi! )
Unutmaktan korkuyorum sevgilim...

Şarkımızı senden hiç dinlememişken,
Kurmak vardı hayalimde senin söyleyişini.
Unutursam artık senin de sesini,
Kalabilecek mi o şarkı-(lar)'ın önemi ! . . .
*Emre AKAT

Bekliyorum;
Öyle bir havada gel ki, vazgeçmek mümkün olmasın!
*Orhan Veli KANIK

Neden bunu yapıyorsun, izin ver yazayım!

Birkaç satır yazmak istedim yine,
Engel oldu harfler ellerime.
*Emre AKAT

1 Şubat 2013 Cuma

Her şeye çare değil ki tıp.

Bunu daha erken yapmış olsaydın,
Karamsar değil de, daha çok iyimser yazar olabilirdim.
Kullanmazdım belki çok fazla ''soru işareti'',
Yöneltmezdim sana cevaplaman gereken sorular.
Belki bir kelimenin birden fazla anlamına aynı anda da sığınmazdım.
Belki daha fazla yazma hissi uyandırmasaydın bende,
Hayat meşgalelerimle biraz olsun seni hatırlamakta gecikebilirdim mesala.
Ama biraz daha erken yapmadın ki bunu,
Hastalığın ''yayılma'' dönemine geçmiş içimde, tedavisi zorlaşan bir hastalık gibi.
Hatta belirtilerini saptadı birkaç doktor ''kalbimden, beynime ve ciğerlerime'' sıçramış hastalığın.
Doktorlar bu hastalık adamı fazla yaşatır diyorlar.
Sevinsem mi üzülsem mi bilemedim ki?
İçimde sen olacaksın, ama sadece gidişinle.
Fazla yaşayacakmışım üstüne, istemem ki ben fazla yaşamayı.
Bulamamış ama doktorlar çaresini, bilimadamları imkânsız demiş.
Hastalık düzelmez ama hasarlar da azaltılabilirmiş.
Bir psikolog önerdiler üstüne, yardımcı olacakmış hasarları düzeltmek için.
Oysa ben ne psikolog istedim, ne de bilimadamlarından bir çare!
Sadece sen lazımsın bana, bunu da tıp böyle bile ...
*Emre AKAT