Bunu daha erken yapmış olsaydın,
Karamsar değil de, daha çok iyimser yazar olabilirdim.
Kullanmazdım belki çok fazla ''soru işareti'',
Yöneltmezdim sana cevaplaman gereken sorular.
Belki bir kelimenin birden fazla anlamına aynı anda da sığınmazdım.
Belki daha fazla yazma hissi uyandırmasaydın bende,
Hayat meşgalelerimle biraz olsun seni hatırlamakta gecikebilirdim mesala.
Ama biraz daha erken yapmadın ki bunu,
Hastalığın ''yayılma'' dönemine geçmiş içimde, tedavisi zorlaşan bir hastalık gibi.
Hatta belirtilerini saptadı birkaç doktor ''kalbimden, beynime ve ciğerlerime'' sıçramış hastalığın.
Doktorlar bu hastalık adamı fazla yaşatır diyorlar.
Sevinsem mi üzülsem mi bilemedim ki?
İçimde sen olacaksın, ama sadece gidişinle.
Fazla yaşayacakmışım üstüne, istemem ki ben fazla yaşamayı.
Bulamamış ama doktorlar çaresini, bilimadamları imkânsız demiş.
Hastalık düzelmez ama hasarlar da azaltılabilirmiş.
Bir psikolog önerdiler üstüne, yardımcı olacakmış hasarları düzeltmek için.
Oysa ben ne psikolog istedim, ne de bilimadamlarından bir çare!
Sadece sen lazımsın bana, bunu da tıp böyle bile ...
*Emre AKAT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder